12 Mart 2018 Pazartesi

LOGİO-4 17.BÖLÜM:BU...(3)

"Pekala Leo, planın ne?"
Leo ve Ark'ın vücudunda ki Ban, Leo'nun yapacaklarını anlatmasının ardından hızla dağda ki mağaradan ayrılmışlardı.
Şuan ikili Ark'ın dağda ki yıkık evinde otururken, yapacakları şeyleri planlıyorlardı. Leo, Ban'ın sorusu ile birlikte sırıtarak Ban'a bakışlarını çevirdi.
"Çok basit. Şuan gücüm ne kadar bilmiyorum ama tahminen çok düşük. Önce seviyemi öğrenmeliyim ve seviyemi yükseltmenin yollarını bulmam gerekiyor.
Bu bir yana, bu dünya hakkında ve diğer dünyalar hakkında bilgi toplamalıyım. Bu şekilde hem yapacağım hamlelerde planlı olurum hemde ileride göreceğim şeyler ile ilgili bilgi sahibi olurum. 
Sonuçta ne kadar bilgiye sahip olursam o kadar destekli olurum, ne kadar desteğe sahip olursam da o kadar korunaklı olurum. Bu şekilde şu anlık benden güçlü kişilerden korunurum, offf işim oldukça uzun."
Leo, cümlesinin sonuna doğru iç çekerek derin bir nefes verdiğin de yapması gerekenleri tekrar gözden geçirmeye başladı.
Şuan gücünü bilmemesi bir yana ne kadar güçlenebileceğini de bilmiyordu. Bunlar da bir yana ne ileride ki potansiyel rakipleri hakkında bilgi sahibi idi ne de başka bir konuda bilgisi vardı.
Leo bu kadar az bilgiye sahip olması ile öfke ile iç çektiğin de aklına gelen şey ile sırıtarak konuşmaya başladı.
"Ban, ben bu seviyeleri filan bilmiyorum ama sen biliyorsundur değil mi?"
Leo'nun konuşması ile Ban, başını onaylar manada salladığın da Leo elini devam et dercesine salladığın da Ban konuşmaya başladı.
"Aslında yola çıktığımız zaman seviyeler farklı idi. Ancak şu sıralar Büyük Yedi'nin tüm gezegenlere koyduğu seviyeleri sana söyleyeceğim.
Ancak bu seviyeler sadece şu anlık benim bildiklerim, ki bunun anlamı daha farklı seviyeler de mevcut.
Büyük yedi şu anlık zihnime kendi seviyeme kadar olan tüm seviyeleri açıklamış durumda. Şuan ben sadece ellinci alem yedinci seviyeyim ki bu; Yıldız Hükümdarı oluyor. Adının neden böyle bir şey olduğunu bilmesem de oldukça güçlü gibi.
Ama sanırım çok düşü. Çünkü alem olarak anılmaya başlandığı ilk seviye; ellinci seviye ellinci seviyeden itibaren her on seviye de bir alem oluyor.
Ellinci seviyeden önce ise tonla seviye ve isim mevcut senin seviyen ise oldukça düşük kaptan, duymak ister misin?"
Ban'ın yüzünde oluşan sırıtış ile birlikte Leo da yüzüne bir sırıtış takınarak başını onaylar manada salladığında Ban:
"On beşinci seviye:Dört diyarın savaşçısı. Daha on beşinci seviyedesin, hahahahahahahaha!"
Ban!ın attığı kahkahalar ile birlikte Leo, yüzünü buruştursa da bu durumun normal olduğunu tahmin ediyordu. Sonuçta hafızasını kaybetmesi ona büyük oranda eksi sağlamıştı.
Neden seviyesi de bu kadar düşük olmasın ki öfke ile iç çeken Leo, sırtını yıkın dökük barakanın duvarına yaslayarak başını tavanda ki deliklere çevirerek yıldızların görsel bir şölen sunduğu gök yüzüne bakınmaya başladı .
"Anlaşılan oldukça uzun bir yolum var. Seviye atlamak için neler yapabilirim?"
Leo cümlesini bitirmesi ile birlikte bakışlarını Ban'a çevirdiğin de Ban sağ elini kalbinin üzerine bastırıp hızla çektiğin de önünde yeşil bir ekran ortaya çıkmıştı.
"Bu da ne?"
Leo ortaya çıkan ekran ile şaşırırken Ban, dikkat ile önünde ki ekranı okumaya başlamıştı.
"Büyük Yedi yeni bir oyun ortaya koymuş: Seviye atlamak eskisine göre çok daha zorlaştırılsa da kolay alternatifleri de var.
Misal her seviye için iki katına artan altı saatlik bir meditasyon sana en kolay şekilde seviye arttırsa da bu sadece on beşinci seviyeye kadar olur.
Yani sadece bir sefer bunu deneyebilirsin ki bu süre on beşinci seviyeyi geçmek için tam olarak; doksan sekiz bin üç yüz dört saat meditasyon, ki bu süre nereden baksan dört bin doksan altı gün eder.
[YN: Yazar bunu hesapladı harbi bu civarlarda ediyor matematiğim bitti lan!]
[DN: Hihihihi! 🤭🤭 Hesaplıycan tabi yazar sensin,sen bilicen. 😉😏 ]
[YN: :( Beynim yandı yaa :'( ]
Bir yıl zaten bin yirmi dört gün, yani tam dört yıl boyunca meditasyonda kalman gerekecek. Ki bu da oldukça uzun bir süre olur. Büyük Yedi sen meditasyonda iken yeni bir şey yaparlarsa hiç bir türlü müdahele edemeyiz ki bu işlerimizi zora sokabilir."
"Ban, Büyük Yedi ne?"
Leo, Ban'ın birkaç saniyeliğine susması ile birlikte merak ettiği soruyu sorduğun da Ban, başını onaylar manada sallayarak anlatmaya başladı.
"Bu oldukça uzun bir hikaye, gerçekten eskilerden kalan bir hikaye... Sen anlatmak ister misin... Ace?"
Ban'ın susması ile birlikte Leo'nun gölgesi hızla yükselerek bir insan şekli aldığın da Leo, göz ucu ile gölgesine bakmaya başladı. Leo'nun gölgesi insan şekli aldıktan sonra başında iki mor göz ortaya çıktığın da Ace konuşmaya başladı.
"Nereden baksan yetmiş milyon asırlık bir hikaye olması lazım. İlk tanrı, her şeyin yaratıcısı olan kişi, bir gün sıkılmış ve bir ağaç yaratmış.
Bu ağaç tam on beş meyve vermiş, on beş meyvede büyüyüp olgunlaştığı vakit meyveler açılarak içlerinden sekiz erkek yedi kız ortaya çıkmış.
Hiç biri nerede olduğunu veya ne olduğunu bile bilmiyormuş. Yedi kız ve sekiz erkek hayatta kalmak için birbirleri ile yaşamaya başlamışlar.
Zaman geçtikte bu kişiler yeni güçlerini ortaya çıkarmışlar kızlar tam anlamı ile cennet vari bir görüntüyü ortaya sunan farklı yedi büyü bulurken erkekler de cehennem vari bir olay yaratan sekiz farklı teknik bulmuşlar.
Bu şekilde efsaneler efsanesi olan iki teknik ortaya çıkmış: Cennetin yedi katı ve Cehennemin yedi katı.
Ortaya çıkardıkları bu muhteşem yok etme ve yaratma gücüne sahip olan kişiler, kimsenin canını almak istemiyorlar ve yeni canlar yaratmak istiyorlardı.
Erkekler bu sebepten kendilerini engellemek için bir kızın yanında durmaya başlamışlar. Zamanla bu durum aşka ilerlemiş ve yedi çift ortaya çıkmış. Ancak sekizinci erkeğin yok etme gücünü manipüle edecek kimse yokmuş.
Sekizinci erkek Cehennemin Yedinci katı olan: Ruh sonlandıran,tekniğinden bile daha güçlü bir tekniğe sahip imiş.
Karanlığın açlığı isimli bu teknik, adeta sonsuz bir açlığa sahip bir yaratık gibi bir portal açıyor ve tekniklerin güçlerini dahi her şeyi içine çekerek her şeyi yok etme yolunda ilerleyen bir teknikmiş.
Sekizinci erkeğin gücü manipüle edilmediği için her geçen gün daha da artmış. Yedi çift ise her geçen gün yeni gezegenler yaratsalar da, sekizinci erkeğin gücü her geçen gün onları yok etmeye devam etmiş. Sekizinci kardeşin yok etme gücünü durdurmak için yedi çift de ileri atılmış ve onu engellemeye çalışmış.
Ancak hepsi karanlığın içine çekilerek can vermiş. Bu şekilde on beş çocuktan sadece bir tane erkek kalmış.
Karanlığın açlığına sahip muhteşem bir yok etme gücüne sahip olan bir erkek bu çocuk asırlar boyu kardeşlerinin yarattığı on binlerce gezegeni yok etmiş ve gücüne güç katmış.
En sonunda yedi kişi ortaya çıkana kadar, bu yedi kişi kardeşlerinin aşklarından doğan çocukları olduğu söylenir.
Cehennemin, yok edici güçlerinden birini ve cennetin, yaratıcı güçlerinden birini barındırarak mutlak dengeyi sağlayan bir güce sahip yedi kuzen, yedi çocuk.
Bu kuzenler ortaya çıktığın da en büyük düşmanlarını öldürmek için ileri atılmışlar. Amcaları olan Karanlığın Açlığı gücüne sahip olan mutlak yıkıcıyı öldürmek için ileri atılmışlar.
Anlatılan efsanelere göre savaş çok çetin geçmiş. Yedi kuzen de büyük zorluklara rağmen birlikte amcalarını yenemeseler de onu kendi gücü olan karanlığa mühürlemişler.
O günden itibaren evrenin kontrolünü Büyük Yedi elinde tutuyor. Derler ki: bir gün Karanlığın Kralı gelecek ve intikam alacak o gün tüm güneşler sönecek o gün etraf karanlığa gömülecek.
Onun tarafını tutanlar yaşayacakken, ona karşı olanlar karanlığın içinde can verecek. Onun adı Karanlığın Kralı onun adı... Kara Kral Nemesis!"
Ban'ın konuşmasının bitmesi ile birlikte gökyüzü yıldızların rahatça gözlenebilecek kadar açık olmasına rağmen yıldırım çaktığın da Leo, gülümseyerek bakışlarını gökyüzüne çevirdi.
"Anlaşılan yakın gelecekte eğlenceli şeyler olacak."
Leo'nun yüzünde ki şeytani sırıtış ile birlikte Ban da yüzüne bir tebessüm yerleştirirken bakışlarını gök yüzüne çevirmişti.
*
Milyonlarca kilometre öte de ki devasa bir saray uzay boşluğunda sürüklenirken sarayın görünümü herkesin dikkatini çekiyordu.
Tam bir şaheser olan bu saray, bulunduğu hiçlik dolu bölgeye rağmen oldukça heybetli idi. Sarayın içinde ki devasa odada ki devasa tahtta ki vücudu tamamen karanlık ile kaplı olan kiş,i vücudunu kaplayan karanlık sebebiyeti ile cinsiyeti belli değilken, yüzüne yerleştirdiği sırıtışı ile önünde ki küreyi incelemeye başladı.
"Gerçekten de geri dönüş yolundasın, Karanlığın Prensi. Bu durumda kehanet yakında gerçekleşecek, kadim savaş yakında başlayacak.
Bu... gerçekten eğlenceli olacak, HAHAHAHAHAHAHAHA!"
Vücudu karanlık ile kaplı olan adam delirmişcesine kahkaha atmaya başladığın da, bütün saray sarsılmaya başlamıştı.
Adamın kahkahası ile birlikte farklı mekanlarda ki altı farklı kişi bakışlarını kahkahanın kaynağı olan yöne çevirdiklerinde hissettikleri his ile kaşlarını çatmıştı.
"Karanlığın Prensi!?"
Üçü kız, üçü de erkek olan, altılı farklı mekanlarda hatta farklı zamanlarda olsalar da, aynı anda aynı şeyleri söylemişleri. Altı kuzenin de söylediği isim ile birlikte hepsinin bulunduğu yerlerde gür yıldırımlar çakmaya başlamıştı.
[DN: Abi efsane kısmına gelince düzeltmeyi bıraktım, okudum sonra kaldığım yere döndüm lan!🤭🤭 Tebrikss yazar 👍🏻sjsjdkdsj]
[YN: Düzeltwomen im de kendini kaptırdı :D kitabı düzelt sen zaten herkesten önce okuyon :D]