Yavaş yavaş üzerine gelen Ryu ile birlikte Leo, dişlerini sıkarken sırtına olabildiğince enerjisini yollayarak sırtında ki kesiği kısmi olarak kapatmak için elinden geleni yapmaya çalışıyordu.
"Ne düşünüyorsun Mor göz... Ölüm sadece birkaç adım ötende. "
Ryu, Leo ile adeta dalga geçercesine sırıtarak konuşurken, Leo, duyduğu soru ile birlikte yüzüne istemsizce bir tebessüm yerleştirerek;
"Geçmişte ki rakiplerimin... neler hissettiğini az da olsa anladığımı düşünüyorum. "
Leo'nun yüzünde ki tebessümün büyümesi ile birlikte Ryu, adımlarını durdurarak birkaç saniyeliğine Leo'nun yüzünde ki tebessümü izledi.
"Ölüceğini bile bile gülüyorsun... Neden? "
"KRARARARARA KRARAARARARAARA KRARARARARA..."
Ryu'nun sorusu ile birlikte etrafta yankılanan kahkaha tufanı ile birlikte Ryu, gardını aldığın da Leo ayaklanmaya başlamıştı.
"Gülüyorum çünkü... çünkü yapmam gereken şeyler var... ve onları yapana kadar ölümün kendisi bile canımı alamaz. "
Leo yüzünde ki şeytani ifade ile birlikte ayağa kalktığı vakit, bakışlarını önünde vücudu hafifçe titreyen kurt formunda ki Ryu'ya çevirmişti.
"Ateş girdabı. "
Leo hafifçe mırıldandıktan sonra sağ elini ileri uzattığı vakit, Ryu hızla kendini toplayarak geriye doğru sıçramıştı.
Sıçramasının ardından da daha birkaç saniye önce durduğu bölge; yoktan var olmuş alevlerin, sanki bir hortum edası ile dönmesi sebebiyeti ile yanmaya başlamıştı.
"Hızlısın..."
Ryu, bir anda arkasında duyduğu ses ile göz ucu ile arkasına baksa da gördüğü tek şey bir çift mor gözün parlaması ve bir metalden seken ay ışığından başka bir şey değildi.
Ryu, ay ışığının sektiği metal şeyin sırtına savrulması sebebiyeti ile sırtına aldığı darbenin ardından ileri atıldığı vakit yüz üstü yere kapaklanmıştı.
"İyi uykular Ryu-..."
"SONİK ULUMA! AAAAAAUUUUUU!"
Ryu bir anda bağırarak başını Leo'ya çevirdiğin de, Leo'nun sözleri yarım kalsa da Leo hissettiği hava dalgalanması ile hızla sağa atıldığın da, Ryu kudretli bir şekilde uluduğun da sesinin gücünün oluşturduğu bir hava dalgası Leo'nun birkaç saniye önce durduğu yere büyük hasar vermişti.
Leo, kaşlarını çatarak havada ki dalgalanmayı dikkatle izlerken Ryu, başını yavaşça da olsa Leo'nun bulunduğu tarafa çevirerek onun üzerine doğru ulumaya devam ediyor ve saldırısını Leo'ya yönlendirmek için elinden geleni yapmaya devam ediyordu.
Leo ,üstüne gelen hava dalgasından sürekli çekirge edası ile sıçrayarak uzaklaşsa da hava dalgası yavaş yavaş kendini takip ediyordu.
Leo kendini takip eden hava dalgası ile kaşlarını çatarken aklına gelen fikir ile hava dalgasının kaynağının geldiği tarafa baktığın da Ryu'nun hiç ara vermeden ona uluması ile birlikte yüzüne yerleştirdiği sırıtış ile birlikte ayaklarını toprağa basan Leo, üzerine gelen hava dalgası ile sırıttıktan sonra mırıldandı.
"Yer altı tüneli"
Toprağın sanki bir bataklık edası ile Leo'yu yutmasının ardından Ryu'nun uluması sebebiyeti ile ortaya çıkardığı hava dalgası, Leo'nun birkaç saniye önce bulunduğu yerin üstünden geçerek bölgede ki toz toprağı süpürmesinin ardından Ryu, tedbiri elden bırakmamak için ulumasını kesmeden kendi etrafında dönerek kendini dört bir yandan korumaya almıştı.
Hiç bir tarafta Leo'ya ait bir iz bulamayan Ryu, ortamın güvenli olduğuna kanat getirerek ulumayı kesmek için son kez etrafında dönerken;
"Beni mi arıyorsun? "
"AAAAUUUUUUU! "
Ryu arkasında duyduğu ses ile hızla öne atlayarak kendi etrafında dönmesinin ardından arkasında ortaya çıkan Leo'nun göğsüne ulumuştu.
Ryu'nun uluması sebebiyeti ile güçlü hava dalgasını göğsüne yiyen Leo, hızla geriye doğru uçarken yerde ki onlarca kılıç sonunca hareket ederek havalanmıştı.
Leo, göğsüne yediği hava dalgası sebebiyeti ile büyük bir hızla ilerlerken havalanan kılıçların bir kısmı Leo'nun arkasına geçerek uçları Leo'ya gelecek şekilde hava da yatay bir pozisyon almışlardı.
"AAAAAGGGGGHHHHHH! "
Leo, havada asılı duran kılıçların üstüne uçtuğu vakit kılıçlar Leo'nun çeşitli yerlerini delerek göğsünden fırladığın da Leo, tüm ormanda yankılanan güçlü bir çığlık atmıştı.
Leo'nun attığı acı dolu çığlık sebebiyeti ile Ryu, anlık olarak kükremesini kestikten sonra, tekrar derin bir nefes alarak bütün gücü ile bir kez daha kükrediği vakit ortaya çıkan hava dalgası tekrar büyük bir hızla Leo'nun göğsüne çarparak Leo'yu asılı durduğu kılıçlara itmeye başlamıştı.
Leo'nun kılıçlarda asılı duran ve vücudunda ki onlarca yara yüzünden kırmızıya boyanan bedeni daha da kılıçlara batarak Leo'nun acı çekmesine sebebiyet olurken Leo, adeta ses tellerini yırtarcasına dakikalarca acı dolu çığlıklar atsa da sonunda sesi kesilmişti.
Leo, kendini ölümün kollarına teslim ettiği vakit Ryu da ulumasını keserek derin nefesler alarak nefes alış verişini düzene sokmaya başlamıştı.
"Ölümün... kendi bile... canını alamaz he... phe fazla... böbürlenmemelisin kibirli... velet! "
Ryu, hem aldığı yaralar hemde savaştığı vakit kendini fazla zorlaması sebebiyeti ile oldukça yorulmuş ve kendini yüz üstü yere bırakmıştı.
"HAHAHAHAHA, İŞTE BU PARANIN GÜCÜ APTAL, HAHAHAHAHAHA ! "
Ryu'nun yere düşmesinin ardından Leo'nun tartıştığı ve bu olayın başlamasına sebebiyet olan tüccar bağırarak Leo'nun asılı duran cesedene yumruklar atmaya başlamıştı.
"Patron..."
Tüccar Ryu'nun yorgunluktan kısık çıkan sesini duyması ile Leo'nun cesedini yumruklamayı bırakarak omzunun üstünden ona baktığın da, Ryu tekrar insan bedenine bürünüp tek dizinin üstünde durarak ona bakıyordu.
"Eğer... böyle... güçlü bir savaşçının... cesedine bile hakaret edersen... seni öldürürüm! "
Ryu'nun tehditkar sesi ile birlikte tüccar korkudan iki adım gerilese de Ryu'nun aldığı yaralar sebebiyeti ile tekrar dört ayak üstünde durması ile cesaretlenerek ileriye doğru bir adım attı.
"Kaybeden biri güçlü değildir, hem neden onu bu kadar önemsiyorsun he? O senin öldürmen için tuttuğum aptal biri o kadar. "
"PATRON..."
Ryu'nun geçen seferkine göre daha kudretli çıkan sesi ile birlikte tüccar geriye doğru bir adım attığın da Ryu, vücudunda ki onca yaraya rağmen ayağa kalkarak tüccara bakmaya başladı.
"Biz kurt adamlar gurura çok önem veririz. Eğer gurursuz biri isek ne kadar güçlü olsak da kabilemizden kimse bize bir şey vermez.
Bir kurt adam köle olmaktansa ölmeyi yeğler kendi gururumuza verdiğimiz önem kadar düşmanımızın da gururuna önem veririz.
Eğer rakibimiz onursuz biri ise en acılı ölümü ona tattırırken, onurlu bir rakip ise onun arkasından anma töreni bile düzenleriz.
Bu mor göz ise şu ana kadar savaştığım en onurlu rakip idi. Seni öldürmek için belli bir sebebiyeti vardı.
Elbet bana arkadan saldırmış olabilir ancak ilk ben ona arkadan saldırarak ilk onursuzluğu ben yaptım.
Artık onursuz bir kurt adam olsam da o adama karşı saygısızlık yapmana izin vermem. Eğer ona karşı bir saygısızlık yaparsan... seni öldürürüm! "
Ryu'nun uzun konuşmasının ardından tüccar dişlerini sıkarak, Ryu'ya öfke ile baksa da yapa bileceği bir şey olmaması ile sesizliğe bürünürken Ryu gücünün son damlalarını da kullanması sebebiyeti ile tekrardan yüz üstü yere kapaklanmıştı.
Ryu'nun bu halini gören tüccar, yüzüne yerleştirdiği sırıtış ile birlikte ağır adımlar ile Ryu'ya ilerlemeye başladı.
Ryu'nun yanına gelen tüccar yüzüne yerleştirdiği sırıtış ile sağ elini ileri uzattığın da...