27 Mart 2018 Salı

Red Storm (Kitap1) 5.Bölüm 8.Kısım Mevcut Dünya

{Çevirmen:Votin}
{Düzenleyici:GeceSair}

Hayır, bu değil. Benim ustama göre, öğrenmenin bir sonu yoktur. Bunun tamamlandığını düşündüğün anda, yeni bir şey ortaya çıkar.”

Luff Yulian’ın yanına çömelerek yere tuhaf bir şema çizerken konuştu.

Ah! Demek böyle oluyor. Ustam bir yolculuğa çıktığı için bir çok tıkanıklıkla karşılaştım, ama Luff-nim’i dinlemek bir şeyi fark etmemi sağladı.”

Cevap verirken Yulian’da yere çarpık çizgiler çizmeye başladı, ve Luff resme bakarken gülümsemeye başladı.

Sormak istediğin her hangi bir şey var mı? Çok uzun zamandır buradayım. Mai’yle dışarı çıkmayı sorduğumda bile, hayır diyor. Ama kendi başıma çıkarsam, Mai tehlikeye girer. Bu nedenle kendi başıma dışarı çıkamıyorum. Bu yüzden burada senin de olman daha eğlenceli oluyor.”

Chun Myung Hoon iki yıldır geri dönmediğinden, Yulian’ın eğitiminin ilerleyişi neredeyse tamamen durmuştu, bu onu öfkelendiriyordu.

Luff için, çoktan beş senedir mağaradaydı, ve son derece sıkılmıştı.

Başlarda Mai,  Yulian’dan Luff için sadece bir kaç gün kalmasını istedi. Yulian’ın Luff ile konuşması Luff’un hafızasının gelmesine yardım edebileceğini düşündü.

Yulian, Mai buradan çıkmanın yolunu bildiği için onun istediğin ret edemezdi.

Bir şekilde işler değişti. Şimdi Yulian biraz daha uzun bir süre kalmayı tercih eder olmuştu.

Yulian,  Chun Myung Hoon etrafta olmadığı için soramadığı şeyleri, Luff rahatlıkla cevaplayabiliyordu.

Yulian heyecanlanmıştı yüzleşmekte olduğu tıkanıklıkları sordukça bir bir cevaplanıyordu, ve Luff’la dövüştükçe, kendi güçlü ve zayıf yanlarını fark etmeye başladı.

Luff bunu eğlendirici bulmuştu ve Yulian’ın sorularını yanıtlamak için yapabildiği kadar sıkı çalıştı, bu ikisini yakın arkadaşlar olmaya yöneltti.

En başından beri, Mai ne hakkında konuşmakta olduklarını anlayamıyordu, hatta Haisha bazı temelleri Yulian öğrettiği için bilse bile, bu tartışmanın seviyesi hiç bir bilgi alamayacağı kadar yüksekti.

Çok fazla günün geçtiğini düşününce, Yulian,  Mai’den kabilenin ikisi için endişelenmeyi bırakması için Haisha’nın geri dönmesine izin vermesini istedi.

Mai, Haisha’yı geri döndürmek için büyülü bir halka yarattı, ve birden Haisha gitmişti, Yulian sonunda kabile için endişelenmeyi bırakıp kendini eğitmek için Luff’la olan alıştırmalarına odaklanabiliyordu.

Buraya geleli yaklaşık bir ay geçti. Yulian ayrılması gerektiğini hissetti. Kalıp daha fazla öğrenmek için Luff’la alıştırma yapmak istese de, eğer daha fazla kalırsa, güvende olsa bile, ailesi endişelenebilirdi, hatta Kırmızı Fırtına’nın eğitimi ve durumu bile bozulabilirdi.

Yulian düşüncelerini Mai’yle paylaşınca, Mai başını anlamışçasına salladı.

Özür dilerim, kendi aç gözlülüğümden seni burada çok uzun bir süre mahkum ettim.”

Geçen ay boyunca, Yulian ayrıca Mai’yle de yakınlaşmıştı, ve Mai,  Yulian’dan yaklaşık on yaş kadar büyük olduğundan, Yulian’la normal bir şekilde konuşmayı sorun etmiyordu.”

Hiçte bile. Kalmak istediğim için kaldım. Ama Luff-nim hala...?”

Çok daha iyi oldu. Fark etmedin mi artık daha fazla konuşuyor? Gerçi bu beni biraz daha yorgun yapıyor.”

Yulian Mai’nin yüzündeki gülümsemenin bitkinlikle dolu olduğunu açıkça görebiliyordu. Geçen ay boyunca ne yaptığını sayısızca kez sormuştu, ama her seferinde, Mai yalnızca gülümseyip cevaplamaktan kaçındı.

Çok yorgun görünüyorsun.”

Yulian’ın, sıhhati için olan endişesini dinlerken, Mai elini hayır anlamında salladı ve cevap verdi.

Bu her gün yaptığım bir şey. Aynı zamanda yapılması gereken bir şey.”

Sadece burada yaptığın şey ne?”

Mai yine cevaplamaktan kaçınmak üzereyken aklına bir şey geldi. Eğer çölde böyle bir yol var ise, başka biri daha gelip işleri karmaşıklaştırabilirdi.

Senden bir ricam var.”

Lütfen, sor.”

İçine düştüğün kayan kum. Girişi tamamen kapamak için bir yol var mı?”

Doğrusu, birinin içine düşme ihtimali bayağı az. Çölde canavarlar çölünde çok fazla canavar var, ve bu da bayağı büyük canavarların olduğu bir yerde. Bu şekilde, ayda bir kez buradan geçen birini bulabilirsiniz. Ayrıca, dışa doğru akan bir kayan kum olmadığı için, baktığında sadece diğer kumlar gibi görünüyor. Bu yüzden eğer girişi saklamaya çalışsaydık, bu onu yalnızca daha göze batar bir hale sokardı. Bu yüzden büyük ihtimalle başka birinin buraya gelmesinden endişelenmene gerek yok.”

Eğer olacak ise, ne kadar imkansız görünse bile, olacaktır. Yüzleşmekte olduğum insanlar bu tip kişiler. Bu burasının anahtar zayıflığı olacaktır. Huff~.”

Yulian Mai’nin bu muhteşem yeteneklere rağmen, kiminle yüzleşmekten endişelendiğini merak ediyordu. Ayrıca Mai’nin kendini bu şekilde sınırına kadar zorlanacak kadar ne yaptığını anlayamamıştı.

Mai Yulian’a bakıp, konuşmadan önce derince bir iç çekti.

Söylememem gereken bir şey söyledim.”

Eğer yardım edebileceğim bir şey varsa, yardım etmek isterim.”

Hmm..., bir çöl savaşçısı olduğunu söylediğinden, belki de yardımına ihtiyaç duyabilirim.”

Mai hikayenin en azından bir kısmını Yulian’la paylaşmayı aklından geçirdi.

Onunla bir ay geçirdikten sonra, Yulian’ın aynı zamanda hem neşeli hem de ciddi olabileceğini hissetmişti.

Bunu durumu değerlendirirken saygılı bir tonda kiminle konuştuğunuda değerlendirdi, ve bir çöl kabilesinin varisi olduğundan, an azından birkaç ayrıntıyı paylaşır ise harikulade bir müttefik olabilirdi.

Mai yere oturup bir resim çizmeye başladı. Yulian da karşısına oturup çizdiği şeyi izledi.

Mai’nin eli bir tür harita çiziyordu. Büyük bir göl ve biraz dağlık bölge çizdi, daha sonra okyanusun ismini ve birkaç büyük ada çizdi, daha sonra da sınırları çizmeye başladı.

Mai yere bu kadar tutarlı mekanlarla beraber yerlerin isimlerini de içeren bir harita çize bildiğine göre hafızası muhteşem olmalıydı.

Huh....’

hiç düşünmeden hareket ediyormuş gibi görünen Mai’yi izlerken, Yulian’ın Mai’ye hayretler içinde baktı.

Sanki onun gibi olan bir iki kişi daha fazlası varmış gibi, gayet rahattı.

Bu tüm dünyanın haritası. Şey yani, son beş yılda büyük yer kabuğu değişikleri olmadıysa. Bu şekilde olmalı.”

Mai’nin işaret ettiği yer Kırmızı Çöl isimli yerin ölü merkez noktasıydı.

Yulian harita çöl kabilelerinin isimlerini içermediği için tuhaf bir şekilde biraz hayal kırıklığına uğramıştı.

Ancak, çöl kabileleri yüz yıllardır birbiriyle savaşmakta olduğundan, Yulian’ın yüzünde, tüm kabileleri doğru bir şekilde isimlendirmenin imkansız olabileceğinden dolayı, acı bir gülümseme vardı.

Durum son derece karmaşık, ama senin hepsini bilmene gerek yok, bu yüzden kısaca açıklayacağım. Mevcut dünya çoktan sona doğru ilerliyor. Demek istediğim, doğanın kanunu olarak, artık bu dünyayı sonlandırıp yeni bir dünya başlatmanın zamanı.”

Ne?”

Soru sorma. Eğer bilirsen, bu sadece başını çok ağrıtır. Eğer kaderinde var ise, sana baş ağrısı getirse bile öğrenirsin, ama şimdi zamanı değil. Sadece dinle.”

Anladım.”

Yulianın cevabı üzerine, Mai tekrar konuşmaya başladı.

Kuzeyin en uzak köşesinde, hakkında bir şey bilmediğimiz bir kıta var. Buna antik kıta diyoruz. Orası bu çöl gibi canavarlarla dolu. Bu önceki kuşağın kıtası. Bu kıtada, hakkında yüzlerce hikayeden fazlası olan büyü kulesi diye bilinen bir yer var. Büyüden yapılma. Oradaki insanlar doğanın kanunlarını takip etmeye çalışmalıdır. Eğer dünyanın silsilesini takip edersen, o zaman Tanrı bizi terk etmez.”

Yulian başını salladığında, Mai parmağıyla aşağıdaki büyük bir adayı işaret etti.

Bu ada Kaos olarak bilinir...”

<< Önceki Bölüm I Tanıtım I Sonraki Bölüm >>